E2 Vizesi İçin Yetersiz Yatırım Miktarı Nedir? USCIS’in Gözünden “Marjinalite” Testi

E-2 vizesi, başvuru sahibinin ve ailesinin geçimini sağlamak dışında, ABD ekonomisine önemli bir katkı sunma potansiyeli taşıyan bir işletmeye yatırım yapmasını gerektirir. İşte bu noktada, “marjinalite” testi devreye girer ve yatırımın sadece yatırımcıyı geçindirmeye yönelik olup olmadığını sorgular. Gelin, bu karmaşık ve hayati konuyu adım adım aydınlatalım.

E-2 Vizesi İçin Yatırım Miktarı: Bir Minimum Sınır Var mı?

E-2 vizesi hakkında en çok sorulan sorulardan biri, “Ne kadar yatırım yapmalıyım?” sorusudur. Efsanelerin aksine, USCIS’in belirlediği sabit bir minimum yatırım miktarı yoktur. Yani, 50.000, 100.000 ya da 200.000 dolar gibi net bir alt limit belirtilmemiştir. Bunun yerine, yatırımın “önemli” (substantial) olması ve “marjinal” olmaması istenir. İşte bu noktada, USCIS’in iki temel testine odaklanmamız gerekir: Oransallık (Proportionality) Testi ve Marjinalite (Marginality) Testi.

Her iki test de birbiriyle yakından ilişkilidir ve birlikte değerlendirilir. Unutulmamalıdır ki, 150.000 dolarlık bir yatırım, bir hukuk ofisi için yeterli bulunurken, bir imalat fabrikası için kesinlikle marjinal olarak değerlendirilebilir. Bu, yatırım miktarının tek başına bir anlam ifade etmediğini, işin doğası ve toplam maliyetiyle orantılı olması gerektiğini gösterir.

USCIS’in “Marjinalite” Testi: Sadece Kendinizi Geçindirmeye mi Yönelik?

Bir E-2 vizesi başvurusunun kabul edilmesi için, yatırımın “marjinal” olmaması, yani yalnızca yatırımcıyı ve ailesini geçindirmek için gelir sağlama amacı taşımaması gerekir. Peki, bir işletmenin marjinal olup olmadığı nasıl belirlenir? USCIS bu değerlendirmeyi iki temel yolla yapar:

1. Beş Yıl İçinde Önemli Ekonomik Katkı: İşletmenin ilk beş yıl içinde ABD’li çalışanları işe alma veya kayda değer bir gelir elde etme potansiyelini göstermesi gerekir.
2. Mevcut Gelir Yeterliliği: İşletmenin, yatırımcıyı ve ailesini geçindirecek gelirin çok üzerinde bir gelir elde etmesi.

Burada kilit nokta, USCIS’in “yüksek büyüme potansiyeli” olan ve ABD’ye istihdam veya ekonomik katkı sağlayacak işletmelere öncelik vermesidir. İşletmenizin sadece “varlığını sürdürmesi” yeterli değildir; büyüme ve istihdam yaratma kapasitesini ikna edici bir şekilde sunmanız beklenir.

Karşılaştırmalı Analiz: Marjinal ve Başarılı E-2 Başvuruları

Teorik bilgileri somutlaştırmak için iki farklı senaryoyu inceleyelim. Bu örnekler, marjinalite testinin nasıl işlediğini daha net anlamanıza yardımcı olacaktır.

Senaryo 1: “Marjinal” Olarak Değerlendirilebilecek Bir Başvuru

Yatırımcı: Ayşe Hanım, 80.000 dolar yatırım yaparak ABD’de küçük bir kafe açmak istiyor. İşletme planında, ilk yıl sadece kendisinin çalışacağı ve ikinci yılda yarı zamanlı bir çalışan alacağı belirtiliyor. Tahmini yıllık kârı 40.000 dolar civarında.

Analiz: Bu başvuru büyük ihtimalle reddedilir. Çünkü:

• Düşük İstihdam: Yalnızca bir yarı zamanlı çalışan planı, USCIS’in istediği “önemli istihdam yaratma” hedefine uymuyor.
• Kişisel Geçim Odaklılık: 40.000 dolarlık gelir, ABD’de bir ailenin asgari yaşam maliyetlerini ancak karşılayacak bir düzeyde. Bu durum, işletmenin sadece Ayşe Hanım’ı geçindirmeye yönelik olduğunu gösteriyor.
• Büyüme Potansiyelinin Zayıflığı: İşletme planı, ilk yıllar için kayda değer bir büyüme veya kâr artışı öngörmüyor. Bu da USCIS’in gelecekteki ekonomik katkı beklentisini karşılamaktan uzak.

Bu vaka, düşük yatırım miktarının tek başına sorun olmadığını, asıl sorunun işletmenin ekonomik katkısının marjinal seviyede kalması olduğunu gösterir.

Senaryo 2: “Başarılı” Olarak Değerlendirilebilecek Bir Başvuru

Yatırımcı: Mehmet Bey, 150.000 dolar yatırım yaparak bir mobil uygulama geliştirme şirketi kuruyor. İşletme planında, ilk yıl 2 yazılım mühendisi ve bir pazarlama uzmanı olmak üzere toplam 3 ABD’li çalışanı işe alacağı, ikinci yılda ise ek 2 kişi daha istihdam edeceği belirtiliyor. Şirketin ilk 5 yılda yıllık 500.000 doların üzerinde gelir elde etmesi hedefleniyor.

Analiz: Bu başvuru büyük ihtimalle kabul edilir. Çünkü:

• Önemli İstihdam: İlk yıl itibarıyla 3 ABD’li çalışana iş imkânı sunması, vize memurunun gözünde işletmenin “marjinal” olmadığını gösterir.
• Ekonomik Katkı: Yüksek gelir ve büyüme projeksiyonları, şirketin sadece Mehmet Bey’i geçindirmeye değil, aynı zamanda ABD ekonomisine de önemli bir katkı sunmaya odaklandığını kanıtlar.
• Dönüşüm Odaklılık: Mehmet Bey’in yatırımı, kişisel bir geçim kaynağı olmaktan öte, uluslararası bir pazara hitap eden, teknoloji tabanlı ve yüksek dönüşüm potansiyeli olan bir iş modeline dayanıyor.

Bu vaka, yatırımın büyüklüğünden ziyade, işletmenin yapısı, sunduğu ekonomik katkı ve büyüme hedeflerinin ne kadar kritik olduğunu kanıtlar. Bu noktada, E-2 vizesi için doğru iş modelini seçmenin ne kadar önemli olduğunu görebilirsiniz.

Marjinalite Testini Geçmek İçin Stratejik Hamleler

USCIS’in “marjinalite” testini başarıyla geçmek için sadece doğru işi seçmek yeterli değildir. Başvuru dosyanızı bu testi geçecek şekilde stratejik olarak hazırlamanız gerekir. İşte dikkat etmeniz gerekenler:

1. Kapsamlı ve Gerçekçi Bir İş Planı (Business Plan) Hazırlayın

Başarılı bir E-2 vizesi başvurusunun kalbi, iyi hazırlanmış bir iş planıdır. Bu plan, işletmenizin sadece varlığını değil, büyüme ve kârlılık potansiyelini de ikna edici bir şekilde ortaya koymalıdır. İş planınızda şu unsurlara mutlaka yer verin:

• İstihdam Projeksiyonları: Hangi pozisyonlarda kaç ABD’li veya yasal daimi ikamet sahibi çalışan alacağınızı detaylı olarak belirtin.
• Gelir Projeksiyonları: İlk 5 yıl için gerçekçi ve güvenilir gelir, gider ve kârlılık tahminleri sunun.
• Piyasa Analizi: İşletmenizin faaliyet göstereceği pazarın büyüklüğünü, rakip analizini ve kendi rekabet avantajlarınızı gösterin.
• Pazarlama ve Satış Stratejileri: Hedef kitlenize nasıl ulaşacağınızı ve satış hedeflerinizi nasıl gerçekleştireceğinizi açıklayın.

Unutmayın, iş planınız bir vize memurunun okuyacağı bir hikayedir. Bu hikaye, işletmenizin sadece bir hayal olmadığını, somut ve uygulanabilir bir vizyona sahip olduğunu kanıtlamalıdır.

2. “Önemli Yatırım” Kriterini Karşılayın

Daha önce belirttiğimiz gibi, E-2 vizesi için sabit bir yatırım miktarı olmasa da, yatırımın “önemli” olduğunu kanıtlamanız gerekir. Bu, genellikle iki şekilde değerlendirilir:

• Yatırımın Projeye Oranı (Proportionality Test): İşletmenin toplam maliyetine kıyasla yatırımınızın büyüklüğü. Örneğin, 100.000 dolara mal olacak bir iş için 80.000 dolar yatırım yapmak, %80’lik bir oranla yeterli görülebilirken, 1 milyon dolarlık bir iş için 80.000 dolarlık bir yatırım yetersiz kalacaktır.
• Yatırımın Kaynağı: Yatırım fonlarının yasal ve doğrulanabilir kaynaklardan geldiğini kanıtlamanız gerekir. Banka hesap dökümleri, satış sözleşmeleri veya miras belgeleri gibi kanıtlar sunmanız hayati önem taşır.

3. E-2 Vizesi ve Diğer Vize Türleri Karşılaştırması

E-2 vizesi, ABD’de iş kurmak isteyenler için eşsiz avantajlar sunsa da, her başvuru sahibinin durumu farklıdır. Aşağıdaki tablo, E-2 vizesini diğer popüler vize türleriyle karşılaştırarak, neden E-2’nin sizin için doğru tercih olabileceğini gösterir:

Bu tablo, E-2 vizesinin özellikle hız ve daha düşük yatırım miktarı açısından yatırımcılar için cazip bir seçenek olduğunu gösteriyor. Ancak, EB-5 vizesi gibi doğrudan Yeşil Kart’a giden yollar da bulunmaktadır ve bu da kişisel hedeflerinize bağlı olarak farklı bir strateji gerektirebilir.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

E-2 vizesi, karmaşık ancak doğru stratejiyle aşılabilecek bir süreçtir. Unutmayın, yatırımınızın büyüklüğünden çok, vizyonunuzun büyüklüğü ve ABD ekonomisine sağlayacağı potansiyel katkı önemlidir. Uzman bir danışmanla çalışmak, tüm bu sürecin en kritik aşamasıdır ve başvurunuzun başarı şansını ciddi oranda artıracaktır.